Merhabalar,
7 Mart’ta oğlum 4. Yaşını bitirdi. Bu sene hem kreşte hem de evde doğumgünü yapacaktık.7 Mart’ın Pazar gününe gelmesi nedeniyle kreştekini 5 Mart Cuma yapalım da aradan çıksın diye düşündük. İlk kreş yaşgününe ebeveynler kabul edilmiyor maalesef…Yine de ona da çok özendim. Oğlumun sevdiği cizgi film kahramanlarının bir resmini buldum.Oğlumun da buna uyumlu bir fotoğrafını seçtim. Sonra da dayımızdan bu seçtiklerimi photoshopla birleştirmesini rica ettim. Çok güzel ve doğal oldu.Sonra da bu resmi pastaneye e-mail kanalıyla gönderdim. Yapacakları pastanın üzerine basmak üzere siparişi aldılar. Neyse, Cuma sabahı geldi çattı. Bir gün öncesi hiçbirşeyi olmayan oğlum biraz mızmızdı sanki. Babası “ateşi var gibi”dedi, ben olmadığını kanıtlamak amaçlı ateşini ölçtüm ki, maalesef tespit doğruydu. Apar topar pastaneyi aradık, onlar da (Pilita Pastanesi) sağolsunlar anlayışla karşılayarak, siparişi askıya aldılar…
O gün kreşe gitmedi, öğleden sonra ateşi iyice artmaya başladı. Doktora götürdük, gribal olduğunu, pek antibiyotiklik bir durumu olmadığını söyledi. İçimiz biraz rahatladı. Hiç değilse Pazar günü evdeki doğumgünü partisini ertelemeyelim istiyordum. Sırf bunun için akşama şehirdışından anneannemiz geliyordu. Doktor,”tabii bu, durumunun daha da kötü olmayacağı anlamına gelmiyor” dedi muayenenin bir yerinde ama, ben bu cümleyi önemsemedim o dakika.
Gerçekten de o gece bütün bir kışın en hastalıklı ve korkutucu gecesini geçirdik. Ateşölçerin 40.6 diye bir dereceyi gösterebildiğine şahit oldum. Ne ateş düşürücü, ne duş… Hiçbirşey fayda etmiyordu. Gece saat 01:00 gibi polikliniğe gittik.Neyse ki gidene kadar ateş biraz düşmüştü. İğne yapmadılar. Kullandığımız ilaçlara ek olarak önlem amaçlı, bir de antibiyotik ve başka bir ateş düşürücü verdiler. Biz de nöbetçi eczaneyi öğrenip ilaçları aldık. Gecenin 02:30’unda eve döndük. Bizim bu tempomuza alışık olmayan anneannemiz de evde endişeli şekilde bizi bekliyordu. Kadın 40 yılda bir geliyor. Onda da mutlaka birşey çıkıyor…
Ertesi gün biraz daha iyiydi, ama biz de bitmiştik. Babası da ben de hemen hiç uyumamıştık.Üstelik benim bir ara ofise uğramam gerekiyordu. Ertesi gün yaşgünü yapacaksak herşey nasıl yetişecekti?….Neyse ki bir alışveriş listesi hazırlamıştım, ne yapacaklarım da kafamda sıralıydı. Programlı çalışırsam, annemin de yardımıyla herşey yetişebilirdi. Hem yabancı kimse de yoktu ki… Olduğu kadar, diye düşündüm. Biraz moralimiz de düzelirdi. Bundan sonrasını da fotoğraflarla anlayın artik…
Doğum günü pastalarını kendim yapmazsam, gerçek ve samimi bir doğumgünü olamayacağı takıntım yüzünden bu sene de elimden geldiğince(itiraf ediyorum, hazır pastaban kullandım)bir Korsan Pasta yapmaya çalıştım. Tarifinini bu güzel siteden aldım:
http://www.iyikidogdun.net/icerik/dogum-gunu-pastalari/korsan-pinokyo-dogum-gunu-pastasi/
Ben farklı olarak burun, ağız,şapka, tişört rötuşları için gıda boyasıyla renklendirilmiş şeker hamuru kullandım. Oğlan anneleri için gerçekten kolay ve göz doldurur bir tarif!!! Tadı da pastane pastasından farksızdı.Tabii bunda geceden beri buzdolabında beklemesinin de payı var…
Buna ek olarak; ucuna dondurma çubuğu takıp kurdele ve küçük poşetlerle ambalajladığım kurabiyeler eklenince pek güzel oldu doğrusu!
Kurabiyelerin Yapılışı:
Kalıplarla kesebileceğiniz herhangi bir tarif olabilir. Zencefilli, kakaolu vs. Ben hindistan cevizli bir tafifi ilk defa denedim. Selin Çağlayan’ın o güzel sayfasında almıştım: http://www.selincaglayan.com/mutfak/?p=205 Lezzeti gerçekten de çok güzeldi. Kalıplarla şekil verdikten sonra Ulus’ta poşet satan dükkanlardan aldığım dondurma çubuklarını hamura taktım.
Kurabiye soğuduktan sonra renkli şeker hamuruyla süsleme yaptım. Ben zaman olmadığı ve daha çok çocuklar tüketeceği için az şeker hamuru kullanmak istedim. O yüzden çiçek, kalp, çay bardağı yuvarlağı şeklindeki kalıplara gülen suratlar yaptım. Ardından da annem küçük şeffaf poşetlere geçirip tül kurdelelerle bağladı. Gelenlerin de yaptığı güzel poğaça ve kekler ve annemin sardığı sarma, hazır olarak alıp yaptığım mercimek köftesi, makarna salatası, patates köftesi, tahinle yapılan hibeş vs. çok zengin bir menü oldu.
Kreşteki yaşgününe gelince….Sanırım oğlum yarın kreşe gidebilecek . Bir pasta da kreşte üfleyecek İnşallah!!! Ben ne tadacağım, ne de görebileceğim. Neyse, seneye görürüz umarım.
Bunlar tatlı telaşlar… Son olarak balondan palyaçomuzu ve doğumgünü çocuğunu ekliyorum. Tekrar görüşmek üzere….